Haber

Demirtaş: Erdoğan Kürtlerin oy alacağından emin olsaydı HDP’nin önünde yalan söylerdi

Yaklaşık 6,5 yıldır Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Erdoğan, Emek ve Özgürlük İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı göstermeme kararına ve özellikle Cumhur İttifakı’ndan gelen eleştirilere karşı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Kürtlerin oy alacağından emin olsaydı HDP Genel Merkezi önüne çadır kurup orada yatardı.”

BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın sorularını yanıtlayan Demirtaş, Vatan Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye oy vermekle Erdoğan’a oy vermek arasında fark olmadığını savunarak, “Bu durumda İnce seçmenine rahatlıkla şunu söyleyebilirim. : 5 yıl sonra Erdoğan’ın yanında olacağım. Daha hazırlıklı olurlarsa seçimi ikinci tura bırakabilirler” dedi.

Seçimlerde mazlumların galip geleceğini belirten Demirtaş, “Erdoğan tarihi bir mağlubiyetle siyaset sahnesinden silinecek, benim tahminim bu” dedi.

“Her zaman umutluyum çünkü direniyorum, mücadele ediyorum çünkü orada direnen ve mücadele eden on milyonlarca insan var” diyen Demirtaş şöyle konuştu:

Siyasi partilerin seçim kampanyaları tüm hızıyla devam ediyor. Sosyal medyadaki siyasi paylaşımlarınız da her gün gündemde. İçeriden seçim kampanyası nasıl işliyor?

Tabii ki yapmaya çalıştığım şey, yurt dışında yürütülen seçim kampanyalarına elimden geldiğince destek vermek. Benimki tek başına bir seçim kampanyası değil. Amaçlarımdan biri de intikam duygusuyla beni 6,5 yıldır burada tutan Erdoğan rejimine boyun eğmediğimi, hapishane duvarlarını yıkmanın doğal olduğunu göstermek. Bunu yaparak burada tutulma amacımı geçersiz kılmaya çalışıyorum. Ancak burası yüksek güvenlikli bir cezaevi ve tabii ki seçim çalışmalarını buradan yürütmek çok zor ve sınırlı. Yine de elimden gelenin en iyisini yapmaya ve dışarıda çalışan milyonları güçlendirmeye çalışıyorum.

Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na desteğiniz ve Yeşil Sol Parti’nin aday göstermeme kararı Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhur İttifakı sözcüleri tarafından çok eleştirildi. Bu davranışı nasıl yorumlarsınız?

Partimizin aday göstermemesi Erdoğan’ın en büyük kabusuydu. Madem bu oldu şimdi bizim üzerimizden Sayın Kılıçdaroğlu’nu yıpratmaya çalışıyor. Bire bir taktiği yerel seçimlerde de uyguladı ve geri tepti. Çünkü artık iftira ve iftiralarla halk kandırılmıyor. Erdoğan, HDP’nin ve Kürtlerin oy alacağından emin olsaydı, HDP Genel Merkezi’nin önüne çadır kurup orada yatardı. Artık kedi, ulaşamadığı karaciğere necis der.

Kılıçdaroğlu, HDP ziyaretinde Kürt meselesinin tahlil adresi olarak Meclis’i gösterdi. Bu konudaki beklentileriniz ve önerileriniz nelerdir?

TBMM’de açıktan ve hukuk çerçevesinde bir çalışma yapılırsa herkes orada söyleyeceklerini söyler ve mutlaka uzlaşı sağlanır. Değerli olan, herkesin yeterli niyet ve analitik irade ile sorumluluk alabilmesidir. Böyle bir dönemde Meclis’e tekliflerimizi sunuyoruz ve herkesle şeffaf ve açık bir müzakere yapıp ortak akılda buluşacağımızı düşünüyorum.

Erdoğan son televizyon programında (12 Nisan) “Diyarbakır’da 51 bebeğimizin ölümüne sebep olan Selo değil mi? Şimdi bu 51 yavru bizim Kürt kardeşlerimiz, çocuklarımız değil miydi? Ne de olsa Selo’nun kendisi aslında Kürt değil, Zaza’dır.” Ne demek istediğini düşünüyorsun?

Kendince halkın bana olan ilgisini kırmaya, beni korumaya, halkla aramızdaki sevgi bağını koparmaya çalışıyor. Ancak iftira, iftira ve ırkçılık karışımı bir söylemle saçma sapan konuşmaya devam ediyor. Eminim ne dediğini ve neden söylediğini bile bilmiyordur.

Muharrem İnce faktörünün ikinci tipi seçme ihtimalini artırdığı yorumlanıyor. Bu bahis hakkındaki görüşleriniz nelerdir?

Seçmenin sandık başına gittiğinde rasyonel bir tercihle seçimi birinci sınıfta bitireceğini düşünüyorum. Ancak bu durumda ince hesaplar yaparak seçimi ikinci tipe bırakmayı düşünen seçmenler varsa onlara nacizane tavsiyem doğrudan Erdoğan’a oy verin. Çünkü bugünün seçim matematiğinde İnce’ye oy vermekle Erdoğan’a oy vermek arasında fark yok. Aslında seçim ikinci cinse bırakılırsa Erdoğan’ın kazanamayacağının garantisi yok. Bu durumda İnce seçmenine rahatlıkla şunu söyleyebilirim: Erdoğan’la bir 5 yıl daha hazırlanırlarsa seçimi ikinci tipe bırakabilirler. Bizim için sorun yok!

TİP’in yeni listeyle seçime girmesi ittifakın meclisteki temsiline nasıl yansıyor? Yeşil Sol Parti’nin seçmene nasıl tepki vereceğini düşünüyorsunuz?

Umarım seçim gecesi büyük pişmanlıklar yaşanmaz. TİP’in kararı ama saygı duyabilir, başarılar dileyebiliriz. Ama yine de yanlış bir karar olduğunu düşünüyorum. Yeşil Sol Parti seçmeninin partisi belli ve elbette oyları da Yeşil Sol Parti’ye. Aksi nasıl olabilir?

Erdoğan, seçim beyannamesinde “standartları yüksek demokrasi” hedefini koydu. Siyasi partilerin kapatılmasında yeni kriter, ifade özgürlüğü bunlardan bazıları. Bu vaatlerin bir şansı var mı?

Erdoğan demokrat değil. Ne vaatler verdiyse hepsi boş, aldatma, aldatma. Erdoğan yine kazanırsa Türkiye diktatörlük olur, o kadar.

Kobani davası duruşmasında mahkeme heyetini hükümetten talimat almakla eleştirdiniz. Nasıl bir sonuç bekliyorsun?

Hakkımızda ağır cezalar isteniyor. Erdoğan’ın talimatıyla hareket eden bir mahkemeden adalet beklenemez, biz de öyle. Ancak Erdoğan’dan sonra tüm bu hakim ve savcıların hatalarından dolayı yargılanacağından eminiz ve bunun için hukuki ve siyasi çabalarımızı sürdüreceğiz. (KAYNAK)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu